Daha Az Geribildirim, Daha Fazla İleri Bildirim
- Nuran Cite
- 18 Oca
- 2 dakikada okunur
Yeni yıl genellikle düşünceler ve kararlar ile gelir ve 2025 benim için bir istisna değil. Bu sefer düşüncelerim, Matt Abrahams'ın ev sahipliği yaptığı ve konuk olarak Marshall Goldsmith'in yer aldığı aydınlatıcı "Bring Mindfulness to Your Communication" podcast'i tarafından harekete geçirildi. Podcast sırasında Goldsmith, bende derin yankı uyandıran bir kavramı tanıttı: geri bildirim ve ileri besleme arasındaki ayrım. Bu fikrin özü, geçmişe dair geri bildirimlere takılıp kalmak yerine gelecek için fikirler aramaya odaklanmaktır.
Bunu düşündüğümde, geri bildirime verdiğimiz geleneksel vurguyu sorgulamaya başladım. Yıllardır geri bildirim toplama, paylaşma ve alma sanatını savunduk. Liderler bunu etkili bir şekilde sunmak üzere eğitilir ve çalışanlar bunu bir büyüme aracı olarak benimsemeye teşvik edilir. Ancak geri bildirim doğası gereği geriye bakar - geçmiş davranışları, yetenekleri veya performansları inceler. Değerli olsa da, bu geriye dönük odaklanmanın gerçekten büyümeyi ve gelişmeyi yönlendirmenin en iyi yolu olup olmadığını merak ediyorum.
Beni yanlış anlamayın—geri bildirimin kendi yararları vardır. Ancak her zaman doğru odak noktası mıdır? Enerjimizi geçmiş eylemler hakkında geri bildirimi titizlikle yapılandırmaya ve iletmeye mi harcamalıyız yoksa bakışımızı geleceğe kaydırmalı ve bunun yerine ileri besleme fikirleri mi paylaşmalıyız? İleri besleme, büyüme ve iyileştirme fırsatlarına odaklanır ve halihazırda kat edilen yolu eleştirmek yerine, ilerideki yol için öneriler sunar.
Feedforward'ın önemli bir avantajı, doğası gereği olumlu ve yapıcı olmasıdır. Geri bildirim, özenle iletilse bile, çoğu zaman eleştiri gibi hissedilebilir ve insanları savunmaya veya rahatsız etmeye başlayabilir. Bu rahatsızlık, yöneticiler ve çalışanlar arasında gerginlik yaratabilir ve verimsizliklere ve durmuş gelişime yol açabilir. Feedforward ise iş birliğini teşvik eder. Birinin gelecekteki potansiyeline yatırım yapmak ve geçmiş yargıların yükü olmadan rehberlik sunmakla ilgilidir. Açık diyaloğu teşvik eder ve önyargı veya direnç olmadan büyümeyi teşvik eder.
2025 başlarken, nefes alıyorum, düşünüyorum ve iletişim kurma biçimimi yeniden düşünüyorum. Daha çok ileri beslemeye odaklanmaya kararlıyım; gelecekteki fırsatları şekillendirmeye ve gelişime ve ilerlemeye ilham veren anlamlı konuşmalar yaratmaya. Bu değişim yalnızca bireysel performansı iyileştirmekle ilgili değil; ekipler ve kuruluşlar içinde bir büyüme ve iş birliği kültürü oluşturmakla ilgili.
Bu bakış açısını gün yüzüne çıkardıkları için Matt Abrahams ve Marshall Goldsmith'e minnettarım. Podcast'leri bana yılı yenilenmiş bir netlik ve amaçla başlatmam için ilham verdi. Geleceği birlikte kucaklayalım ve 2025'i ileriye odaklı bir büyüme yılı yapalım.
Podcasti dinlemek isterseniz aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
Comments